Nilgün Cerrahoğlu: Belleğini yitiren demokrasi

 
Nilgün Cerrahoğlu: Belleğini yitiren demokrasi Nilgün Cerrahoğlu: Belleğini yitiren demokrasi

  “Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu. Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor.  FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık. Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu.  Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor.  Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı.  Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter. .  Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz.  En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor.  “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu.  Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici.  Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday.  KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi. İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu.  Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil.  Ne ki Biden, hiç orada değil. . Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan  toplantıda hasarı büyüttü.  Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor.  Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin. Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü.  “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez.  Ünlü masaldır.  Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek.  Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor.  Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi.   Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül.  Biden’a da halihazırda olan bu. O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil.  Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. .

Nilgün Cerrahoğlu: Belleğini yitiren demokrasi

 Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday.  Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter.  Biden’a da halihazırda olan bu.  Ünlü masaldır. Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı. Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu.  En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez. O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil. Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü.  Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. .  Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor. İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu.  Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil.  Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi.  Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu. .  “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan  toplantıda hasarı büyüttü. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi.  Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek.  Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz.   Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül.   “Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu.  Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu.  Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin.  Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf.  Ne ki Biden, hiç orada değil.  KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn.  Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor.  FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık.  “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor. .