Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. ",. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Ciddi bir müktesabatımız var. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Ondan sonra yöntem bulunur. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Zaten demokrasi böyle bir şey. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Şu anda Meclis kapalı. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. 360-400 aritmetiği var. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Demokrasinin güzelliği burada. Burada görüş farklılıkları var. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Bunların hepsi konuşuldu. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Yüzlerce toplantı yapılmış. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Olağanüstü bir yük var. Örneğin Anayasanın 14. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Yıllar içinde oluşmuş. Sonuçta bir aritmetik var. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Bu çok zor tabi. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir.
ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Ondan sonra yöntem bulunur. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Bunu çözecek olan yer siyasettir. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Şu anda Meclis kapalı. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Sonuçta bir aritmetik var. Zaten demokrasi böyle bir şey. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Bu çok zor tabi. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Demokrasinin güzelliği burada. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Yıllar içinde oluşmuş. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Burada görüş farklılıkları var. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Yüzlerce toplantı yapılmış. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. ",. Örneğin Anayasanın 14. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Olağanüstü bir yük var. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. 360-400 aritmetiği var. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Ciddi bir müktesabatımız var. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Bunların hepsi konuşuldu. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir.