Yasal bir hakkın kullanımını sansasyonel bir olaymış gibi sunmak habercilik değil, eğer hakkım olmamasına rağmen, bir şekilde bana bir ayrıcalık yapıldığı bilgisi varsa bunu çekinmeden her yerden paylaşmaktır gazetecilik. NOTER huzurunda yapılan “Konut Alma Hakkı ve Konut Belirleme Kurası”nda bana da bir evin çıktığı bilgisini, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da kentteki o günkü programları nedeniyle sonradan öğrendim. Olması gerektiği şekilde hiçbir ayrıcalık beklentim ve isteğim olmadan, her afetzede Türk vatandaşının hakkı olduğu gibi TOKİ’nin konutlarına başvuruda bulunmuştum. ”“Asrın felaketi” olan, 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde binlerce vatandaşımız gibi benim de evim yıkıldı. Bir süre sonra da yıkıldı. Her vatandaşımız gibi benim de hakkım olan bir hususta, önce yasal süreçler işletilerek yaptığım başvuru ve adil şekilde noter huzurunda yapılan kurayı bir ayrıcalık gibi sunmak en basit tabiriyle dezenformasyon, çarpıtmadır. Ev benim üzerime kayıtlıydı ve ağır hasar raporu vermişlerdi. Babamın iki katlı bahçeli bir evi vardı. Kamuoyuna saygıyla sunarım”. AK Parti’de üç dönem milletvekilliği yapan Şamil Tayyar ve AK Parti’nin Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı’nın, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) düzenlediği Deprem Konutları Kura Çekimine dahil olduğu ve iki ismin de kuradan adının çıkarak ev kazandığı ortaya çıktı. İşte sosyal medyada büyük tepkilere neden olan haberin detayları… “Kurada 2+1 85 metrekare ev çıktı. Kurada çıkan evi de kardeşim aldı. Hak sahibi olarak deprem konutuna başvurduk.
”“Asrın felaketi” olan, 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde binlerce vatandaşımız gibi benim de evim yıkıldı. AK Parti’de üç dönem milletvekilliği yapan Şamil Tayyar ve AK Parti’nin Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı’nın, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) düzenlediği Deprem Konutları Kura Çekimine dahil olduğu ve iki ismin de kuradan adının çıkarak ev kazandığı ortaya çıktı. Her vatandaşımız gibi benim de hakkım olan bir hususta, önce yasal süreçler işletilerek yaptığım başvuru ve adil şekilde noter huzurunda yapılan kurayı bir ayrıcalık gibi sunmak en basit tabiriyle dezenformasyon, çarpıtmadır. NOTER huzurunda yapılan “Konut Alma Hakkı ve Konut Belirleme Kurası”nda bana da bir evin çıktığı bilgisini, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da kentteki o günkü programları nedeniyle sonradan öğrendim. Babamın iki katlı bahçeli bir evi vardı. Ev benim üzerime kayıtlıydı ve ağır hasar raporu vermişlerdi. İşte sosyal medyada büyük tepkilere neden olan haberin detayları… “Kurada 2+1 85 metrekare ev çıktı. Kurada çıkan evi de kardeşim aldı. Bir süre sonra da yıkıldı. Kamuoyuna saygıyla sunarım”. Yasal bir hakkın kullanımını sansasyonel bir olaymış gibi sunmak habercilik değil, eğer hakkım olmamasına rağmen, bir şekilde bana bir ayrıcalık yapıldığı bilgisi varsa bunu çekinmeden her yerden paylaşmaktır gazetecilik. Olması gerektiği şekilde hiçbir ayrıcalık beklentim ve isteğim olmadan, her afetzede Türk vatandaşının hakkı olduğu gibi TOKİ’nin konutlarına başvuruda bulunmuştum. Hak sahibi olarak deprem konutuna başvurduk.